Yeni akaryakıt fiyatları hepimizin cebini yakar durumda. Sadece cebimizi de değil, ülke ekonomisini de yakıyor.
Benzin fiyatları aldı başını gidiyor. Bir deponun 50 tl / 100 tl ye dolduğu günlerden bugünlere geldik.
Dizel fiyatları ise dünyadaki en yüksek dördüncü ülke olacak kadar yükseldi.
Elektrik oto hayalimizi süslemeye başladı.
Arabamızın deposunun kaç liraya dolduğunu biz bile takip edemiyoruz artık.
Akaryakıt kuruluşları, bankaların kredi kartları ile kampanyalara boğuluyoruz.
Diğer yandan akaryakıt kuruluşları kendi kartları ile bağlılık yaratmaya çalışıyorlar.
Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanan ülkelerinden biriyiz. Arabayla seyahat keyiften zarara dönüştü. Akaryakıta gelen zamlar sadece arabayı ilgilendirmiyor ki, evimizin toplu gider maliyetini artırıyor.
Eskiden dizel yakıtlar cazip geliyordu, daha ekonomik oluyordu. Ama şimdi benzin ile arasında farlılık yok gibi. Ama dizel aracın maliyeti daha fazla. Yıllık 20bin kilometre altındaki kullanımlara kadar dizel arabanın avantajı yok denilirdi, araç maliyeti ile yıllık kullanım eşdeğer olurdu. Şimdi tersine bir eğri söz konusu hale geliyor.
Neredeyse ümidimiz elektrikli otomobiller olacak ama orada da akü maliyeti söz konusu.
Yani kaçışımız yok oluyor. Tek yol, toplu taşıma. Metro, denizyolu ulaşımlarının çok hızlı gelişmesi önem taşıyor.
Dileriz, bu yükselişler, bu hızla devam etmez.
Keyifli ve gülümseyen sürüşler dilerim.