Bu trafiğe ne oldu!

Bu trafiğe ne oldu!

Geçen yazımda sabah trafiğindeki rahatlamadan bahsetmiştim. Bugün ise tam tersini düşünmeye başladım.

Yine 2 saati bulan sabah yolculuğu, bir saati geçen akşam yolculuğu içindeyim. Her sabah en az iki kaza, her akşam en az üç kaza görüyorum. Bunlar raslantı olmasa gerek.

Artık, araba kullanmak keyiften uzak sıkıcı, yorucu bir yana ürkütücü ve korkunç hale geldi. İnsanların koşturma içindeki telaşları ve düşüncesizce hareketleri, birbirlerinin üzerine gitmeleri ve kazalar inanılmaz arttı. Her bir kaza trafiği daha da ürkütücü hale getiriyor.

Aslında bir düşünelim, bir dakika ile yarışırken ve kazaya sebep olurken, ne kadar çok maddi ve manevi kayba uğruyoruz. Bir dakika erken gidelim derken, oluşan kaza ile kaybettiğimiz zaman dilimi ne kadar da büyük oluyor.

Biz sürücülerin bireysel sorumluluk içinde hareket etmemiz gerekmiyor, buna zorunluyuz, mecburuz. Hem kendimiz ve çevremiz hem de etrafımız için bunu yapmamız gerekiyor. Toplum için bunu yapmamız gerekiyor. Yoksa kaza yapmaktan daha kolay hiçbir şey yok trafikte, birbirinin üzerine git dur… Tıpkı çarpışan arabalar gibi. Ama bir farkla caddeler lunapark alanı değil…

Hepimiz lütfen dikkati araba kullanalım, trafik kurallarına uyalım, uymayanların da kusurunu kapatacak şekilde hoşgörülü olalım. Ã�ülmeyelim, üzmeyelim ve yolumuzdan vezgeçmeyelim.

Yolunuz açık ve kazasız olsun.

Bir cevap yazın