ZAMAN GAZETESİ RÖPORTAJ

ZAMAN GAZETESİ RÖPORTAJ

-Sponsorluk nedir?

Bilgi ve iletişim çağında yaşadığımız günümüzde rakipler arasından ön plana çıkmak, farkındalık yaratmak, hedef kitleyle duygusal bir bağ kurmak ve az bütçelerle geniş kitlelere ulaşmak önemli. Artık tüketiciler yalnızca bir ürün ya da hizmeti satın almıyorlar, aynı zamanda o ürünün sunduğu hayat tarzını, hikayeleri, deneyimleri ve duyguları satın alıyorlar. Son yıllarda bu amaçları gerçekleştirecek bir pazarlama aracı diğer pazarlama araçları arasından ön plana çıkmaya başladı. Bu etkin araç: sponsorluktur.
Sponsorluk çok etkin bir pazarlama tekniğidir, bağış ya da yardım değildir. Sponsorluğun amacı kurumu ya da ürünü tanıtarak imajı oluşturmak, güçlendirmek, indirekt olarak satın alma tercihlerini etkilemektir. Dolayısı ile, sponsorluk ticari sonuçları hedefleyen bir iletişim aracıdır.

-Ülkemizde sponsorluk faaliyetlerinin ilk örneklerini ne zaman görmeye

başladık? Örneğin ilk kim, neye  sponsor oldu?

Aslında, belki de ilk yapılan işin adı sponsorluk değildi. Bu nedenle de ilk sponsorluğu bilmek oldukça güç.

-Neden sponsorluk; firmaların bu çalışmada elde ettikleri ve elde etmek

istedikleri sonuç ne? Sadece reklam mı?

Sponsorluk reklam değil, öncelikle onu söylemek gerekir. Eğer doğru yapılırsa kuruluşa itibar kazandırıcı bir çalışmadır. Ancak, bütün boyutları ile düşünülmesi ve iyi kurgulanması gerekir.

-Sponsorlukta işin ucu kaçıyor mu? Yani mahalle arasında düzenlenen halı

saha turnuvasından tutunda bir ilkokulun diploma törenine kadar bir dizi

organizasyonda ‘bize sponsor olmak ister misiniz?’ şeklindeki sorulara

rastlamamız doğal mı yoksa olması gereken bu mu?

Bazen bu tür hizmetlerin amacı dışına çıktığı görülüyor. Ancak, diğer yandan, her faaliyetin devamında kaynak gerekliliği bu isimler altında kavram kargaşaları yaratabiliyor.

-Küçüklü büyüklü aklımıza gelebilecek her türlü kurum/kuruluş/firma

sponsorluklarda adını gösteriyor mu? Veya sponsorluğa bakışları nasıl? En

azından araştırma firmalarının veya sizin bu yönde(Firmaların sponsorluğa

‘bakışı’ nasıl? şeklinde…) araştırmalarınız var mı varsa sonuçları

nasıl(Lütfen rakamlarla alabilir miyim?)

Bu konuda araştırmamız henüz sonuçlanmadı.  Sponsorluk, kuruluşların sıcak yaklaştıkları bir çalışma, ancak, kendileri için doğru olanı bulana kadar arayış içinde oldukları da bir gerçek.

-Türkiye’de daha çok hangi kuruluş/firma organizasyonlara  sponsor

oluyor?

Koç Grubu, Sabancı Grubu, Eczacıbaşı Grubu, Doğuş Holding gibi gruplar, medya kuruluşları birçok çalışmaya sponsorluk ile destek oluyorlar.

-Sponsorluğu, reklamcılığın veya halkla ilişkilerin neresinde

değerlendiriyorsunuz?

Sponsorluk, iyi yönetildiği zaman mesajın doğru iletilmesini sağlar ve kuruluşun itibarını artırır. Kamuoyu, topluma katkıda bulunan kuruluşlara daha yakınlık göstermektedir. Bu nedenle de sponsorluk etkili bir iletişim aracıdır.  Reklam ise parayla doğrudan ilişkilendirildiği için hedef kitlenin yaklaşımı ve algılaması farklılık gösterir.

-Bir sponsorluk yasası var mı?

Evet sponsorluk yasası oldukça yeni hazırlandı. Böylece kuruluşların sponsorluk giderlerini vergiden muaf göstermeleri artık mümkün oluyor.

-Sektörün sıkıntıları neler?

-Türkiye bu alanda Dünya ülkelerinin neresinde? (özellikle ABD VE

AVRUPA BENİM İÇİN ÖNEMLİ BİR KARŞILAŞTIRMA olacaktır?)

Son 10 yıllık dönemde dünyada sponsorluk sektörü hızla gelişiyor. Bu gelişime paralel pazarlama bütçelerinden sponsorluklara ayrılan pay da artıyor. 2000-2001 yılları arasında dünyada reklam harcamaları yüzde 5.8 oranında artarken, sponsorluk harcamaları yüzde 12 oranında artış göstermiş. Amerika’da yayınlanan IEG Sponsorship Report’a göre 2000 yılında dünyada 22 Milyar Dolarlık sponsorluk harcaması yapılırken, 2001 yılında bu oran %12’lik bir artışla 24.5 Milyar Dolara yükselmiş. 2002 yılında bu rakamın 26 Milyar Dolara ulaştığı belirtilmektedir.

Bu harcamaların 9.5 Milyar Dolarlık bölümü Amerika’da gerçekleşmiş. Aynı dönemde Avrupa’daki sponsorluk harcamaları da 6.5 Milyar Dolardan 7.4 Milyar Dolara yükselmiş.

Türkiye’de sponsorluk sektörü yeni yeni gelişiyor. Kurumlar sponsorluk tercihlerinde ne yazık ki çoğu zaman bilinçsiz ve tutarsız davranıyorlar. Türkiye’de daha çok bağış gibi algılanan sponsorluk, kuruma getireceği faydalar gözardı edilerek şirket kültürüne, stratejisine uygun olmadan yapılıyor ve bu yüzden çoğunlukla başarıya ulaşmıyor.

Ancak bu durum değişmek zorunda çünkü tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüketiciler artık daha bilinçli ve eğitimli. Onlara ulaşmak ise eskisi kadar kolay değil. Tüketicileri etkilemek için dünyada ve Türkiye’de kurumlar yaratıcılıklarını kullanmak ve doğru iletişim tekniğini seçmek için büyük çaba gösteriyorlar. Kurumlar artık ürettikleri ürünlerden daha çok topluma kattıkları değerler ile ön plana çıkıyorlar. Kurumsal sosyal sorumluluğun temelinde ise ‘topluma geri verme’ ilkesi yatıyor. Günümüzde şirketlerin topluma ve çalışanlarına karşı olan saygısını ifade eden sosyal sorumluluklarını yerine getirirken kullandıkları en önemli araçların başında ise sponsorluk geliyor.

-Sponsorluk sektörünün gelişimi nasıl, bu mesleği icra eden ne kadar

işletme var ve sayılarında artış yaşanıyor mu? Ayrıca bu işletmelerin

sponsorluk faaliyetlerindeki görevi ne?

Sponsorluk büyük bir hızla artıyor. Amerika’da yayınlanan ‘The Sponsorship Report‘ a göre geçtiğimiz sene dünyada reklam harcamalarına ayrılan pay azalırken, sponsorluk için ayrılan bütçelerde ciddi bir artış gözleniyor. Bu artışın nedeni olarak dijital yayıncılık, kablo ve uydu yayınları, Internet gibi tüketiciye yönelik yeni mecraların ortaya çıkışıyla, televizyon reklamlarının etkisinin azalacağı beklentisi ve kurumların toplumsal sorumluluğunun tüketici nezdinde giderek daha da önemli rol oynaması gösteriliyor. Her kanaldan iletişim bombardımanına tutulan tüketicilerin kendilerine sponsorluk kanalıyla iletilen mesajlardan daha çok etkilendiği belirtiliyor.

-Piyasada sponsorluk ücretleri nasıl ve neye göre değişiklik

gösteriyor?(Burada da ayrıntılı rakamlar benim için önem arz ediyor)

Bunun standardı maalesef bulunmamaktadır, konuya ve kuruluşa göre değişkenlik göstermektedir.

-Sponsorluğa hayır/bağış çalışması olarak bakıldığı yıllar ne kadar geride

kaldı? Yoksa devam mı ediyor bu? Firmaların/kurumların sponsorlukta

yarışır hale geldiğini söyleyebilir miyiz?

Sponsorluk bilinçli olarak yapıldığı zaman hayır/bağış kavramından kendiliğinden çıkar. Kuruluşların sponsorluk çekinceleri halen var. Ancak, sponsorluk giderlerinin vergiden düşülmesi ile bu konu kuruluşlar açısından daha da teşvik edici olmuştur. Kuruluşun hedef kitlesine ve hedeflerine uygun olduğu sürece, sponsorluk kavramı geniş kitlelere ulaşmayı sağlayabilir.

Bir cevap yazın