13. Altın Pusula, Yöneticilere Dönük Bir Yenilikle Başlıyor!

The Brand Age’in aralık sayısında,TÜHİD Başkanı Fügen Toksü ile, Türkiye’de halkla ilişkiler sektörünün ilk ve tek ödül programı olan Altın Pusula’nın dünü ve bugünü konuşuldu. İşte röportajın detayları;

Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) tarafından bu sene on üçüncüsü gerçekleştirilecek olan “Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri” yarışmasına başvurular tamamlandı. Altın Pusula’da kategori ödüllerinin yanı sıra bu yıldan itibaren, Betûl Mardin – Prof. Dr. Alâeddin Asna “Altın Baget Yönetici Ödülü “de yer alacak.Bu kategori ile iletişimi en iyi kullanan yılın yöneticisi ödüllendirilecek.

Öncelikle, Altın Pusula’nın nasıl başladığından kısaca bahseder misiniz?
Altın Pusula ilk olarak güzel bir hayalle başladı sonrasında da hayata geçirildi. Meral Saçkan’ın başkan olduğu dönemde ilk iki yarışma yapıldı ve sonraki yıllarda bizim gerçekleştirme imkânımız oldu. Altın Pusula 13. yılında ve bu sektördeki tek ödül programıdır. Güvenirliliği de son derece yüksektir.
Biz, Altın Pusula’da ilk formatta kalmak yerine onu sürekli geliştiriyoruz. Böylelikle Altın Pusula da yenilenmiş oluyor. İş dünyası artık iletişimin sırrını keşfetmiş durumda. Yöneticiler artık iletişim için bütçe ayırıyor. Bütçe olduğu zaman da daha çok proje ve daha güzel işler ortaya çıkıyor.

En çok hangi kategorilere başvuru alıyorsunuz?
Altın Pusula’nın bütün kategorilerine başvuru olmasını istiyoruz; ancak son yıllarda en fazla başvurulan  kategoriyse Kurumsal Sosyal Sorumluluk.
Altın Pusula üç ana bölümden oluşuyordu; ama biz bunu dörde çıkardık. Çünkü genç iletişimciler bizim için çok önem taşıyor. Türkiye’de bütün iletişim fakültesi öğrencilerinin katılabildiği bir bölümümüz var. Genç İletişimciler Yarışması bölümünde, son birkaç yıldır iletişim öğrencilerine belirlenen bir konu veriyoruz ve o konuda bir halkla ilişkiler projesi üzerine çalışmalarını istiyoruz. Bu kategoriye gençler bireysel veya grup olarak katılım sağlayabiliyorlar.
Yarışmamızda ayrıca bu yıl üçüncüsünü düzenleyeceğimiz, UNDP Özel Ödülü var. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı sürdürülebilir kalkınma ile ilgili çalışmalarını buradan yürütüyor. İletişim projelerinin sürdürülebilirliği ve kalkınmaya olan katkıları çok önemli. Bu sebeple; biz üç yıl önce UNDP ile bağlantıya geçtik ve bir ödülü birlikte verebilmeyi istedik. Onlar da, TÜİD gibi kırk yıllık bir geçmişi olan, örgütün düzenlediği, itibarı kabul edilmiş ve sektöründe tek olan bir yarışma ile birlikte çalışmayı çok istediler. UNDP, bu ödülü birlikte veriyor olmamızdan çok memnun ve jüride de bulunuyorlar. Jürimiz; medya, iş dünyası, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve  profesyonel iletişimcilerin bulunduğu karma bir  yapı ile bütün projeleri değerlendiriyor.

Bu sene yarışmada ne gibi yenilikler olacak?
Altın Pusula’da bu yıl yapılacak olan yeniliklerden biri şu aslında; biz her zaman projeyi ödüllendiriyoruz ve o projenin sahibi kimse, hangi kurumsa ve o kurumdan da hangi temsilci törene gelmişse, ödülü proje adına kurumun temsilcisine takdim ediyoruz. Bu sene ilk defa bir yönetici ödülü vereceğiz. İletişim projelerinin yaratıcıları, iletişimciler olsa bile aslında yöneticiler bu imkânları sağladıkları, bütçe ayırdıkları için ve destekledikleri için bu projeler hayata geçebiliyor. Bu nedenle; sürdürülebilirliği olan, iletişime kaynak yaratan, iletişimi destekleyen, kendisi de iletişimi çok iyi kullanıyor olan bir yöneticiye ‘Altın Baget Yönetici Ödülü’ verilecek. Bu ödülü de; sektörümüzün duayenleri Betül Mardin ve Prof.Dr. Alâeddin Asna tarafından yıl içinde yöneticiler incelenecek, kriterlerini belirliyorlar ve o kriterler çerçevesinde bir veya iki yöneticiye ödüllerini verecekler.
Bu yıl bir de, ‘Türkiye Markası’ ödülümüz var. Yeni bir kategori. Türkiye markasına en iyi katkıyı sağlayan, Türk kültürünü, değerlerini yansıtan Türk markaları için tasarlanan bir kategori olacak.

Oylama tamamlandıktan sonra değerlendirmeler nasıl yapılacak?
Altın Pusula sürecini elektronik ortamda yürütüyoruz. Kurumlardan, internet üzerinden bütün projelerini istiyoruz, projeleri bütün detayları ile elektronik ortama aktarıyoruz ve jüri üyelerimize şifre ve kullanıcı adı veriyoruz. Bu sayede, bir aylık bir zaman diliminde bütün projeler değerlendiriliyor. Sistemde verilen bütün puanlar Excell programında toplanıyor. Ödül gecesinden iki ya da üç gün önce bütün jüri üyeleri ile tekrar toplanıp verilen puanlar üzerinden tekrar bir değerlendirme yapıyoruz. Verilen puanlar, jüriler tarafından  yükseltilebiliyor ya da düşürülebiliyor. Bu bölümde, net olarak kazanan ortaya çıkıyor. Sonraki aşamada da jüri, özel ödülü ve büyük ödülünü kime vereceklerini belirliyor.

Bir ödül töreni olarak başlayan yarışmanın, zamanla bölümlere ayrıldığı ve formatın değiştiği görülüyor. Bu değişikliğin sebebini sizden dinleyebilir miyiz?
Hiçbir şey başladığı gibi devam etmiyor. Altın Pusula’nın başlangıcı çok önemliydi; çünkü bir adım atıldı ama bundan sonrası daha önemli. Biz bu yarışmanın sürdürülebilirliğini sağladık. Sürekli, yeni ne yapabiliriz şeklinde düşünüp araştırıyoruz. Bu yıl verilecek olan ‘Yönetici Ödülleri’ camia tarafından da çok sıcak karşılandı ve duayenlerimizde bu durumdan memnun kaldılar. Bizim bu mesleği yürütüyor olmamızda Betül Mardin’in ve Alâeddin Asna’nın büyük katkısı vardır. Akademisyen yönleri, kişilikleri ve yaptıkları işler olarak bizlere rol model oldukları için biz iletişim camiası olarak  kendilerine şükran borçluyuz. Umuyoruz ki; çok daha uzun yıllar Altın Pusula devam ediyor olsun.

Altın Pusula’nın sektöre katkılarından biraz bahseder misiniz?
Altın Pusula, iletişim projelerinin daha çok gelişmesini sağlıyor. Bir yarışmaya katılmak, yarışma standardında projeyi üretmek ve bizim başvuru kriterlerimiz doğrultusunda projeleri hazırlayıp bize sunuyorlar. Bu durumda projelerin hazırlanma aşamaları da değişiyor. Jüri üyelerimiz tarafından her bir projenin değerlendirme kriterleri vardır. Araştırma, planlama, uygulama, ölçme, değerlendirme ve yaratıcılık kategorileri içersinde jürilerimiz projeleri ayrı ayrı 20 puan olarak değerlendirip 100 puan üzerinden de projenin genel notunu verirler. Bu sebeple, kuruluşlar tarafından projeler daha yüksek standartta hazırlanmaya başlıyor veya bir projenin oluşum aşamasında bile bir standart getirdiğimizi düşünüyoruz.

Altın Pusula’nın markalara olan katkılarından biraz bahseder misiniz?
Altın Pusula markalar için çok önemli, örneğin UNDP ödülü olduğu için markalar uluslararası bir değer kazanmaya başladı. Yarışmanın inanılırlığı, güvenilirliği, itibarı yüksek ve  şeffaf değerlendirme sistemine sahip olması markalar için büyük önem taşıyor.  Kurumlar artık eskisi gibi değil. Elektronik ortamlar sayesinde dünya ile olan rekabetleri hızlanmış durumda. Bu sebeple, sürdürülebilirliği, kalkınma modellerini daha çok ön plana çıkartıyorlar. Tüm bu sebeplerle de markalar için ayrı bir önem taşıyoruz.

Bir cevap yazın