Halkla İlişkilerden Yönetim Bilimine…


İletişim, kamu ve özel bütün orta ve üst düzey yöneticilerin yönetim bilgi ve becerilerinin içinde yer alması gereken bir bilim

Bugün yönetim bilimi olarak tanımladığımız Halkla ilişkilerin Türkiye’de 60 yıllık bir geçmişi bulunuyor.  Dünya ve özellikle ABD’deki gelişimine paralel Türkiye’de de gündeme gelmeye başlayan mesleğin o dönemin Türkiye şartlarına göre farklı isimleri vardı. Bir takım çalışmalar yapılıyordu, ancak yapılanların halkla ilişkiler mesleğinin temelini teşkil edecek şekilde nitelendirilmesi zaman aldı.

Türkiye’de halkla ilişkiler çalışmaları ilk önce kamu sektöründe başladı. Devlet Planlama Teşkilatı 1960 yılında kurulduğunda “halkla münasebetler” gündeme geliyor. Türkiye’’de böylece halkla ilişkiler çalışmalarının gerçek anlamıyla uygulanışı başlıyor ve kayıtlara geçiyor.  Sonrasında gelişim diğer kurumlara geçiyor.

Meslek böyle başlayınca, 1966 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne bağlı Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu açılıyor ve eğitim başlıyor. Bugün 60 civarında iletişim fakültemiz var…

Amerika’da iletişim okuyan hocamız Prof.Dr.Alaeddin Asna’nın DPT’de çalışmasıyla birlikte, bir yandan Halkla ilişkilerin tarifi yapılırken, diğer yandan meslek gündeme gelmeye başladı. Diğer yandan da o dönemde bu mesleği yürüten bir avuç insanın çabasıyla Prof.Dr.Alaeddin Asna hocamızın önderliğinde o günkü adıyla Halkla İlişkiler Derneği kuruluyor ve çalışmaya başlıyor. Bugün Türkiye adını da alan Türkiye Halkla İlişkiler Derneği iletişim profesyonellerinin meslek örgütü olarak 40 yılın üzerinde hizmet veriyor. Ben zaman zaman Alaeddin Hocama soruyorum, henüz mesleğin tarifinin bile yapılmakta zorlanıldığı günlerde hangi öngörüyle dernekleşmeyi düşündünüz diye…Çünkü mesleğin tarifi yeni yapıyor, mesleği yürüten kişi sayısı bir elin parmakları kadar az ama meslek örgütü düşünülüyor. TÜHİD’i kurdukları için şükranlarımızı sunuyoruz…

Türkiye’de halkla ilişkiler kamu sektörü ile başlıyor

Aynı dönemlerde de Betul Mardin duayenimiz Londra dönüşü mesleğe başlıyor. Betul Hanım, AKBANK’ın o yıllardaki genel müdürü Hamit Belli ile halkla ilişkiler konusunu konuştukları ilk günleri anı olarak anlatıyor, belki de özel sektör bu meslekle ilk o zaman tanışmış olabilir.

O günlerden bu günlere halkla ilişkiler mesleğinde hem Alaeddin Asna hocamız hem Betul Mardin duayenlerimiz, sektörümüzü var ettiler, çok büyük katkı gösterdiler. Halen aktif çalışma hayatının içindeler. İletişim alanında çalışanlar kendilerine şükran borçlular, bize meslek kazandırdılar.

Özel sektörün halkla ilişkiler mesleğine yaklaşımı kamu sektöründen daha sonra başlıyor. Duayenlerimiz, özel sektör yöneticilerine anlatmanın oldukça zor olduğunu anlatırlar. Bugün bile yöneticilerin iletişim çalışmalarının yararı konusunda ikna edilmesinde halen zorluk çekilebildiğine göre o günlerin zorluğunu tahmin etmek zor değil.

Kamu kuruluşları ise mesleğin Türkiye’de temel çıkış alanı. Bugün çıktığı dönemdeki öncülüğü kadar hızlı gelişme göstermemiş olabilir. Ancak, son on yılda, kamu sektöründe de halkla ilişkiler çalışmaları çok hızlandı. Türkiye Cumhuriyetinde ilk defa bir Başbakan Recep Tayyip Erdoğan TÜHİD’in Altın Pusula törenine katılarak halkla ilişkiler ile ilgili 15 dakika konuştu. Bizim mesleğimizin kamu sektöründe hızla yayılmasına öncülük etti.

Devlet yönetimlerinde iletişim önemli. Kamu yöneticileri de iletişim bilimini öğrenmeli

Devlet yönetimleri için iletişim çok önemli. Ülkelerin iç ve dış tanıtım faaliyetlerinde, ülke yönetiminde iletişim biliminden yararlanılması, ülkelerinin daha etkili ve hızlı gelişimini sağlıyor.  Devlet yöneticileri, bütün faaliyetlerinin iletişim yönetimiyle gerçekleşebileceğini bilmeli. Kamu kuruluşlarında halkla ilişkiler bölümlerinin olması önemli. Ancak bu bölümlerin gerçek anlamda iletişim yönetimi yapabilecekleri yetki ve yeterlilikte olmaları da bir o kadar çok önemli.

Bir diğer önemli nokta, kamu kuruluşlarının yönetim kademelerinin, periyodik olarak iletişim eğitimi almaları. Kariyerler yükseldikçe, yönetim alanı genişledikçe, sorumluluklar arttıkça, hangi kurumda olursa olsun bütün kamu kurumu yöneticilerinin, yönetim bilimi olan iletişimi yönetim faaliyetlerinin içine monte edebilme becerisini kazanması ve iletişim gözlüğü ile yönetim faaliyetlerini yönetebilmesi etkiyi artıracaktır.

İletişim, kamu ve özel bütün orta ve üst düzey yöneticilerin yönetim bilgi ve becerilerinin içinde yer alması gereken bir bilim. Her geçen gün gelişen ve değişen yönetim teknikleri içinde iletişim biliminin değeri sürekli artıyor. Bütün yöneticilerin gelecek planlarında iletişim sanatını kullanmalarını dilerim.

Kaynak: Doç.Dr.Alaeddin Asna, Halkla İlişkiler, Dünden Bugüne Bir Sanat-Meslek Öyküsü Kitabı

 

Bir cevap yazın