Halkla İlişkiler ile iş dünyası farklılık kazanıyor

Halkla İlişkileri biz  yönetim bilimi olarak ifade ediyoruz. Halkla ilişkiler, yönetim fonksiyonlarının diğer değerleri gibi, finans, satış, insan kaynakları gibi, hatta bazen onlardan daha da önemli olan bir yönetim alanı.

Yöneticiler öncelikle kendi kişisel kariyerleri için halkla ilişkilerden yararlanacaklar. Sonra da kuruluşlarının geleceğini halkla ilişkiler disiplini ile birlikte hazırlayacaklar.

Son on beş yılda iş dünyasında her şey değişti, yönetim sistemleri değişti. Yöneticilerin özellikleri, bakış açıları değişiklik gösterdi. İş dünyasında çok hızlı bir rekabet yaşandı, sınırlar kalktı, sistemler bütünleşti, pazarlar ortak hale geldi… Çalışanlar farklılaştı, dünya ile rekabet hızlandı. Bütün bu ortamlar öncelikle yöneticilere ağır bir yük getirirken, kuruluşları bulunduğu konumdan çıkarmak, hatta dünya rekabetine taşımak zorunluluklarını getirdi.

Yöneticiler için Halkla ilişkiler yol arkadaşıdır

Bugünün yöneticisi için, yalnız başına kendi bilgisi ve tecrübesi ile kuruluşu yönetme becerisi kalmadı. Bütün yöneticiler bilmeliler ki, iş hayatındaki en büyük yol arkadaşlarından biri, halkla ilişkiler danışmanları….

Ama bizim için en zorlanılan konu, yöneticileri halkla ilişkiler faaliyetlerinin kuruluşa yararı konusunda ikna edebilmekte. Halkla ilişkiler çalışmaları, kuruluşların geleceğinin tasarlanmasında yöneticilerin en önemli destekçileri.

Dünya yöneticileri %35 zaman dilimini iletişime ayırıyor

Dünya yöneticileri, araştırmalara göre, halkla ilişkiler çalışmalarına iş hayatındaki %35’e ulaşan zaman dilimlerini ayırıyorlar. Dünya yöneticileri için zamanın kıymetini hepimiz biliyoruz, %35’lik zaman dilimini ayırarak, kuruluşa %80lere varan fayda sağlamazlarsa bu zaman dilimini ayırmazlardı.

İletişimi iyi yöneten yöneticiler, kuruluşlarını ileriye taşıyacak ve rakiplerine göre üstünlük sağlayacaktır.

Bütün iletişim çalışmalarının ulaştığı son nokta itibar, kuruluşların itibar katsayısındaki artış. Halkla ilişkiler çalışmaları, bütününde kuruluşlar için bir koruyucu kalkan oluşturur, krizlerin en az zararla atlatılmasını sağlar, çalışanların aidiyet duygusunu güçlendirir, müşteri sadakati yaratır, satışların kolaylıkla yapılabilmesi için gereken ortamları sağlar ve destek olur.

Yönetim alanlarındaki değişimler, halkla ilişkiler alanındaki faaliyetleri de değiştiriyor ve çeşitlendiriyor. Bugün dünya standardı ile paralel halkla ilişkiler çalışmaları gerçekleştiriliyor. Dünyayı sektörümüz yakından izliyor. Etik ilkeler bizim faaliyetlerimiz için de çok önem taşıyor.

İletişim çalışmalarının sonu İTİBAR

Değişen sistemlere göre geleceğin iletişimi de şekilleniyor. Gelecekte kurum içi iletişim son derece öne çıkacak iletişim alanlarından biri. Çalışma arkadaşlarımız kurumun en iyi müşterileri ve temsilcileri… Kurumsal iletişim bir başka alan. Sosyal sorumluluk dünyadaki sürdürülebilirlik kavramının altında gerçekleşiyor, geleceğin yönetimini sağlıyor. Kriz yönetimi ise bir başka önemli alan.

Medya iletişimi en çok bilinen ve öncelik gösterilen bir alan. Burada hemen sosyal medya, güncel iletişim kanalı olarak gündemde. Bugünün en çok önem verilen alanı ama bizim için iletişim kanallarından biri. Burada da stratejik olmak, iletişimi yönetmek önemli. Ama gözlemlemek ve kendi mesajını vermek çok daha önemli. Bütün iletişim çalışmalarının sonucunda da geldiğimiz nokta, kuruluşun itibar endeksindeki artıştır. İtibar dediğimiz şey de, kuruluşun koruyucu kalkanı.

Yöneticiler bilmelidir ki, bir şirket sağladığı pozitif itibar sayesinde, müşterilerinin, çalışanlarının, hizmet sağlayıcılarının ve yatırımcılarının birinci tercihi haline gelir.

Kuruluşların devamlılığı ve karlılığı birkaç kaynaktan aldığı desteğe dayanır. Bu kaynaklar; çalışanlar, müşteriler, yatırımcılar ve toplum. Kısaca;

–  Kişiler şirkete katılmak ve çalışmak için ikna olmalı

–  Müşteriler şirketin sağladığı hizmeti almayı istemeli

–  Yatırımcılar kredi sağlamak için cesaretlendirilmeli

–  Toplum şirketi kabullenmelidir.

Bir şirketin sağladığı itibar;  karlılığını ve nakit akışını arttırır, rekabet karşısında bir bariyer görevi görür ve de krizlere karşı koruyucu kalkan olur.

Yöneticiler ve kuruluşlar için halkla ilişkiler olmazsa olmaz bir yönetim faaliyetidir. Ama en önemli nokta bu konuya yöneticilerin inanmaları, kabul etmeleri, benimsemeleri, kaynak yaratmaları, uygulanmasını sağlamaları ve takip etmeleridir. Yöneticinin inanmadığı iletişim çalışmalarında başarı seviyesi daha düşük olacaktır.

Kuruluşların geleceğinin yaratılmasında, halkla ilişkiler faaliyetlerinin yararını kabul edecek vizyondaki yönetici sayısının artmasını diliyoruz.

Bir cevap yazın