Türkiye’de yaklaşık 700 bin yeni araç satılıyor. 3.5 milyon kadar da 2.el araç el değiştiriyor.

Yetkili Satıcılara bir ses vermek, “bin ah” işitmek gibi. Ama bu ah’lar onların değil de sektörün genel sesi.

Yetkili Satıcı haftayı dertle kapatıyor, “hesapları dengelemekten başımız döndü” diyorlar.
Yetkili Satıcılar yeni araç satışından elde ettikleri karlarının çok düştüğünü söylüyorlar. Tutturmaları gereken hedefler, puanlar, kriterlerle, otomobilin cüssesine uymayan %1 civarındaki karlılık oranları ile karşı karşıyalar.

Böyle olunca, bir yandan satmak zorundalar, bir yandan da karlılık yok. Böyle de olucda, yetkili satıcılar yan faaliyetlerle desteklemek zorunda kalıyorlarmış.
OYDER-Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği Başkanı Şükrü Ilısal, “Rekabetin çok yüksek olduğu ortamda, otomobil satarken kar etmiyoruz, hamallık yapıyoruz” diyor. Şükrü Ilısal, yetkili satıcıların bir vergi memuru gibi çalıştıklarını, müşteriden aldıklarını devlete verdiklerini de belirtiyor ve “en karlı Devlet” diyor.

Otomotiv sektörü büyümeye açık bir sektör. Dünya örneklerine bakıldığında, Türkiye bunun çok gerisinde kalıyor. 2.el araç ticaretini büyütmeliyiz ki, bu büyümeyle yeni araç ticareti de büyüsün. Satışların artması sektörle ilgili bütün bileşenleri etkileyeceği için sektörü de büyütecek.

Bakanımız Nihat Ergün yerli oto markası diyor ama, yerli oto ile yeni pazarları da paralel planlayabilmeyiz ki, Türk Otomotiv sektörü büyüme trendi içinde olsun. Otomotiv sektörünün büyümesi, ülkemize her açıdan büyük katma  değer yaratacaktır.