İletişimin temel hedefi “güven uyandırmak” olmalı

İletişim yönetimi her geçen gün zorlaşıyor. İş dünyasının ihtiyaçları artıyor. Yöneticilerin beklentileri ve talepleri yükseliyor. Yenilikler süreklilik kazanmış durumda. Medya iletişiminin önemi ve zorluğu artıyor. Sosyal ve digital medya çok başka sorumluluklar yüklüyor. Kısaca, iletişim profesyonellerinin hizmet beklentisi ve yönetim sınırları yok oluyor. Profesyonellerin kendilerini geliştirmeleri, gelişen yönetim unsurlarına hızla uyum sağlamaları, zorunlu hale geliyor.

Her geçen gün iletişim çalışmaları zorlaşsa da her zorlukla başa  çıkmanın yolları da adeta iş dünyasının doğal bir parçası oldu. Yeni dünya içinde, ne kadar mantıksız da olsa, her bireyin bir görüşe sahip olma hakkı var. Haklı veya haksız olduğuna bakmaksızın eleştirileri kabul etmek önemli. En doğru yaklaşım, eleştirenleri yok saymak değil, onların fikrini dinleyip değiştirmeye çalışmak olmalı. Özellikle digital medya, yönetimi çok zor olmakla birlikte, dinlemenin en önemli araçlarından ve yönetimin kamuoyunun sesini en rahat dinleyebileceği alanlardan biri.

İletişimin odaklanacağı noktaları, yöneticiler, kurumlar, faaliyetler ve iş dünyası belirliyor

Önemli olmaya başlayan konularda tavır önemli. Tartışmalar, doğa, aşk ya da bilginin tersine, genelde bir boşlukta yer alıyor.  Boşluk size aitse, daha tartışma başlamadan yok oldunuz demektir. Biri size ilk atağı yaptığı zaman, özellikle de hazır değilseniz alacağınız sonuç gerçekten sizi tehlikeye düşürebilir. Sadece kendi fikirlerinizi bilmek ve iletebilmek değil, bu fikirlerin yandaşlarını ve karşıtlarını da bilmek ve onlarla da ilişki kurmak işin sırrı olsa gerek. Çoğu zaman belirli bir fikri paylaşıp savunacak üçüncü şahısları bulma olasılığı çok az olabiliyor ve bunun için her zaman geç kalınıyor.

Dolayısıyla, henüz olgunlaşmamış konuları ve rakipleri belirlemek için daha iyi sistemlere gereksinim duyabilirsiniz. Yeni tartışma konuları neler olacak? Eğilimler ne yönde ve bunların hangileri sizin için önemli? Sürdürülebilirlik, Obezite gibi tartışmaların gündemde yükseliş hızı, şirketlerin çok daha hızlı değişmeleri gerektiğini gösteriyor. Bu bölünmüş dünyada, sonuçları yönlendirme ve kazanmada en büyük fırsata sahip olanlar, eminim antenleri en hassas olanlardır.

İletişimin odaklanacağı noktaları, yöneticiler, kurumlar, faaliyetler ve iş dünyası belirliyor. Bunları bıkıp usanmadan gözden geçirip belirli periyotta güncellemek yararlı.

İletişim için bir kanal dönemi bitti

Televizyondaki gerçek yaşam programları, gerçek şeyler söyleyen gerçek insanların, ne kadar ilgi çektiğini göstermektedir. Şirketler inanılır bir açıklamada bulunamazlar; insanlar, inanılır ve güven uyandıran şeyler söylerler. Güven uyandırmak, bu dünyada tüm iletişimlerin temel hedefi olmalıdır. Bu nedenle bir kuruluşun sadece CEO’su değil tüm üst düzey yöneticileri de bir açıklamada bulunduklarında, kişilikleriyle ve isimleriyle bunun arkasında olmak zorundalar. İletişim bu şekilde bir sorumluluk taşıyarak yapılırsa, insanlar bunu daha ciddiye alırlar ve başarı elle tutulacak kadar yakınınıza gelir.

İletişim için sadece bir kanal kullanma dönemi artık bitti. Mevzuat ve bütçe kısıtlamaları olsa bile tek kanaldan mesajı vermek, tercih edilmeyen yöntemlere dahil oldu. Önemli bir mesaj iletileceği zaman aynı anda birkaç kanaldan iletişim kurulması daha doğru ve etkili oluyor.

Dünyada fark yaratan yüksek değerli bir iletişim

Değerler her zaman önemli. Hem iş yapış biçimi hem içeriğin değerler çerçevesinde planlanması çok daha etkili. İletilmesi yarar sağlayacak bir veya birkaç şeyi belirlediniz. Bunları çok iyi yapmak, yüz tane başka iş yapmaktan çok daha önemli hale geldi.

Dünyada fark yaratan yüksek değerli bir iletişim, bir derinliğe sahip olmalı, bir iz bırakmalı, iyi zamanlanmış olmalı ve aynı zamanda duyguya da hitap edebilmeli.

Halkla İlişkiler uzmanları, kuruluşların gözü, kulağı…

Bugünün dünyasında karşı karşıya bulunduğumuz karmaşıklıklar ve kargaşalar arasında yolumuzu bulabilmek için, her şeyden haberdar olmalıyız. Eğilimlerden, tüm konulardan ve yeni bilgilerden, kısaca her şeyden.

Halkla ilişkiler uzmanları, iletişim gereksinimlerini anlayabilmek için şirketlerinin gözü ve kulağı olmalıdır. Çoğu zaman “iletişim” sadece medya ilişkilerini kapsar. Halkla ilişkiler uzmanlarının şirketin diğer bölümleriyle de bağlantı halinde olmaları çok daha önem taşır ki, yeni fikirler üretebilsin. Müşterilerle, analiz yapanlarla, denetimcilerle bile konuşabilir. Herhangi bir sorun çıkmaması adına bu gruplar, birbirlerinin davranışlarının nedenlerini anlayabilmek için birbirleriyle ilişki zincirindeler. Buna ek olarak, halkla ilişkiler uzmanları coğrafi açıdan da birbirleriyle bağlantı içinde bulunmalı ve böylelikle yerel gelişmelerden haberdar olmayı yakalarlar. Sonuç olarak, iletişim bağlamının, iletişimin kendisi kadar önemli olduğu unutulmamalıdır.

Başkanı olduğum Türkiye Halkla İlişkiler Derneği – TÜHİD’in 40.yılının kutlandığı bu günlerde, bu mesleğin Türkiye’de ergenlik döneminde olduğunu söylemem gerekiyor. Bulunduğum noktadan baktığımda, daha bu yolculuğun en başında olduğumuzu ve aldatıcı şekilde birleşen ancak giderek bölünen talepkar dünyamızda, iletişim uzmanlarından her gün daha fazla birşeyler beklendiğini görüyorum. İletişimcilerin, hem dünyayı, hem Türkiye’yi takip ederek, beklentileri karşılayacaklarından eminim.

Bir cevap yazın