Sorumluluğunuzu, sürdürülebilirlikle taçlandırdınız mı?

Sürdürülebilirlik, geleceğin anahtarı!

Kurumların çok fazla yükümlülükleri bulunuyor. Yöneticiler, hem ekonomik hem sosyal yüklerin ağırlığını ve sorumluluğunu taşıyor, hem çalışanların gelişimini sağlamaya çalışıyor. Elbette en büyük yük de ekonomik değişkenlik ortamlarına göre üretim ve satışı sağlamak. Bir de elbette rekabet edebilmek… Galiba rekabet edebilmek de en az üretip satmak kadar zor.

Uluslar arası indeksler, farklı kriterlere göre kuruluşları değerlendiriyor. Rakamsal veriler kadar, topluma karşı sorumlulukları da değerlendirmeye alınıyor. Kuruluşlar, üretim süreci içinde, toplumdan aldıklarını topluma geri vermeye, hangi aşamaları geçirdiklerine, ulaştıkları hedef kitlelere göre de değerlendirilmeye başlıyor. Kurumsal sorumluluklarını yerine getirirken, Sosyal Sorumluluklarını da yerine getiriyorlar mı bunlara bakılıyor.

Sosyal Sorumluluk kavramı topluma katkı sağlayan ve değer katan bir oluşum. Kendi içinde alanlara ayrılabiliyor. Eğitim, spor, çevre, sağlık, kültür/sanat alanlarında yoğunlaşabiliyor. İşletmeler için sadece üretiyor olmak, kârlılık oranlarının artması artık yeterlilik oluşturmuyor. Sürdürülebilirlik olgusu ön plana çıkıyor.

Sürdürülebilir olmak ve itibarı artırabilmek için sosyal kurum olma önemi artık kavranmaya başlandı

Sürdürülebilirlik konusunda ticari ortam değil, toplumsal faydayı da gözetmek öne çıkıyor. Sosyal Sorumluluk kavramı bu alanda devreye giriyor. Sosyal sorumluluk bilinci olan şirketler, şirket değerlerinin artmasının yanı sıra itibar değerlerinin yükselmesine de olanak sağlıyor.

Türkiye’de sosyal sorumluluk bilincine önem veren çok sayıda kuruluş bulunuyor. TÜHİD- Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin düzenlemiş olduğu Altın Pusula Yarışmaları’na gönderilen projelerden Kurumsal Sosyal Sorumluluğa verilen önemi açıkça görebiliyoruz. Bu alanda birçok başvuru geliyor. Yıllar itibariyle gelen başvuru sayılarının artıyor olması, bu alandaki çalışmaların da her geçen gün yükseldiğini gösteriyor.

Sürdürülebilirlik ile bugünün ve geleceğin yaşamını ve kalkınmasını programlama ve doğal kaynakları sonuna kadar tüketmemeyi, korumayı planlıyoruz. Sürdürülebilirlik ekonomik, toplumsal ve çevre alanlarında kalkınmayı içeriyor.

 

Bir cevap yazın